Ebru sanatının UNESCO kültürel miras listesine alınması, sanat tarihi için tarihi bir andı ve tarihinde ilk kez Türk kökenli bir sanat, UNESCO tarafından korumaya alındı. Ebru sanatı 12. Türk unsuru olarak altın harflerle tarih kitaplarına yazılmıştır. Atilla Can’ın inanılmaz kararlılığı ve çabalarıyla, Ebru tarihinde dönüm noktasına ulaşıldı.

Bu süreç, Atilla Can’ın Birleşmiş Milletler’e ve UNESCO’nun Paris ofisine konuyla ilgili dilekçesini sunmasıyla başlamıştır.  Dilekçesinde Atilla Can, ebrunun tarihi ve sanatla bağlantılarını açıklamıştır. Ayrıca, tutkuyla Ebru’nun neden sonraki nesillere aktarılması gerektiğini ve 1000 yıldan eski, tarihi ve değerli bir sanat olan ebrunun koruma altına alınması gerektiğini belirtmiştir. Zamanında Ebru, pek bilinen bir şey değildi ve “Dünya Ebru Günü” fikri de yoktu.

Atilla Can’ın yoğun çabalarıyla, UNESCO’ya 6 farklı ülkeden ebru örnekleri ve dilekçeler gönderdi. Ayrıca Birleşmiş Milletler’e ve UNESCO Paris’e dilekçeler vererek ebru sanatına farkındalık oluşturmaya çalıştığını, Sivil Toplum Örgüt ofislerine, Kültür Bakanlığına ve Türkiye’deki UNESCO komisyonuna dilekçeyle sundu ve tüm bunlarla ilgili telefon görüşmeleri yaptı. Devlet ofislerinden, bu amaç doğrultusunda destek istedi ve UNESCO’ya resmi bir dilekçe gönderilmesi için ortaklaşa hareket edilmesi gerektiğini belirtti. İlgi ve alakasıyla Atilla Can, inandığı vizyon doğrultusunda diğer kişileri ikna etmeye çalıştı.

5 buçuk yıldır devam ettiği ve kendini adadığı işi doğrultusunda, Türk ve  dünyadaki ebru sanatçıları ile, UNESCO Paris’e birlikte dilekçe ve eserlerinden örnek vermelerini istedi ve  UNESCO’ya Atilla Can’a ve bu projeye destek vermelerini istedi.  Sanki bu an yüzyıllardır bekleniyormuş gibi, inanılmaz bir fırtına ve heyecan oluştu. Atilla Can’ın çabasını desteklemek için dünyanın dört bir yanından Ebru sanatçıları UNESCO’ya örnekler göndermeye başladı. Aylarca eser örnekleri ve dilekçeler gelmeye devam etti, hatta UNESCO’nun Paris’teki binasını doldurmaya yetecek kadar sanat eseri gönderildi dendi.

Buna ek olarak, Ebru sanatını UNESCO konumuna getirmekle Atilla Can, ebru sanatının farkındalık ve popülaritesini arttırmayı öngördü. Projesinin UNESCO’ya kabul edilmesinden bile önce, her yıl düzenlenecek Dünya Ebru Günü Kutlamaları ile dünyanın her yerinden ebru sanatçılarını buluşturmayı hedefledi. Hazırlıkları tamamladıktan sonra ise, ilk Dünya Ebru Gününü 2012’de İstanbul’da çeşitli etkinlikler, paneller ve sergilerle organize etti.

Bugün, Dünya Ebru Gününün yaklaşık 50 ülkenin katılımı ve desteğiyle keyfi çıkarılıyor. Atilla’nın hayali, müthiş bir kişisel başarı ve UNESCO zaferine dönüştü.

“Hiçbir zaman hayal etmeyi bırakma.  Sadece kendine çok güvenenler  muhteşem mucizeler yaşarlar.”

Atilla Can

Resmi web sitesi: www.ebrudergisi.com